Potansiyeline Yönelmek İçin 5 Adım

Meral Kızılkaya Demirtaş
3 min readMar 22, 2020

Zamanın kurbanı olmak yerine, üstadı olmaya ne dersin?

Çok sevdiğim bir hocam günümüzün yaşam şeklini “Doom” bilgisayar oyununa benzetmişti bir konuşmasında. Bu oyunda oyuncu, sadece ellerini ve etrafındaki nesneleri görür. “Bizler de hayatı böyle yaşamıyor muyuz?” diye sormuştu hocam. “Gözlerimiz sürekli dışarıda olup bitende; içimizde olup bitene bakacak ne zamanımız, ne de isteğimiz var.”

Gözler dışarıda olunca, hayatımız için bilinçli seçimler yapmak ve bu seçimler doğrultusunda adımlar atmak zorlaşıyor. Hayatlarımızı, çok da farkında olmadan doldurmaya başlıyoruz. Doldurduklarımız, alışkanlıklarımız ve gerçeğimiz oluyor bir süre sonra. Döngüyü kırmak bazen aklımızdan geçse de, bütün enerjimiz hayatımızı doldurduklarımıza gittiğinden, bu düşünce zihnimizden hızlıca kayıp gidiveriyor.

Corona, istemsiz olarak bu döngüyü kırdı aslında. Bu yazdıklarım “İyi ki Corona” geldi olarak yorumlanmasın. Sadece, yaşadıklarımıza farklı bir yönden bakmayı deneyelim istiyorum. Corona’yla birlikte, gözlerin daha fazla içeri bakması için bir fırsat doğdu. Dışarı atamadığımız enerjiyi, belki de içeriden yükselmek için kullanmayı deneyebileceğimiz bir dönemdeyiz.

Hepimizin farklı konularda farklı potansiyelleri var. Potansiyelimizi fark edip, onu ortaya çıkarmaya başladığımızda hayat farklı hissettirmeye başlıyor. O zaman bir döngüde değil, “akışta” hissetmeye başlıyoruz. Akışta hissettiğimizde, yaşam enerjimiz yükselir ve zaman kavramını yitiririz. Çünkü kendi doğamızı, kendi potansiyelimizi yaşıyoruzdur, farkında olmadan edindiğimiz alışkanlıkları değil.

Hayatın hazır yavaşlamış ve boşalmışken, potansiyelin üzerine düşünmeye ne dersin?

  1. Potansiyelin olan aktiviteleri fark et: Kolaylıkla yapabildiğin işler neler? Hangi aktiviteleri gerçekleştirirken kendini rahat hissediyorsun? Potansiyelin olan aktiviteleri, güçlü yanlarını ortaya çıkardığın işler olarak düşünebilirsin. Bu herhangi bir şey olabilir: sunum yapmak, kod yazmak, tasarım yapmak, organizasyon düzenlemek, işleri koordine etmek vb.
  2. Seni tatmin eden konuları düşün: Ne yaptığında ruhunda bir tatmin duygusu oluşuyor? Hangi işlerin içindeyken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsun? Burada genellikle bir amaç ya da yarattığın bir etki devreye giriyor. İnandığın bir değeri yaymak, ses getiren işler başarmak, bir konunun gurusu olmak, iş alanını büyütmek, insanların hayatına dokunmak, fayda ve değer üretmek gibi örnekler verebiliriz.
  3. Seni tatmin edecek bir konu için potansiyelini nasıl kullanabileceğini düşün: Örneğin insanların hayatına dokunmak seni tatmin ediyorsa ve konuşma yapmada iyiysen, bunu yapabileceğin konuları ve ortamları düşünmeye başlayabilirsin. Bu konuda kendine koyacağın bir hedef bile hayatında fark yaratmaya başlayacaktır.
  4. Mükemmelliyetçi olma, bir yerden başla: X noktasına geldiğimde başlayacağım demek yerine, mevcut potansiyelinle neler yapabileceğini düşün. Engellere değil, şimdi, bugün elinde olan imkanlara odaklan. Elindeki imkanlarla hemen ne yapmaya başlayabileceğini düşün. Mevcut potansiyelini ortaya koymak sana cesaret ve güç verecektir. Unutma, potansiyeli büyütmenin tek yolu, onu kullanmaya başlamaktır!
  5. Sürecin tadını çıkar: İlk denemelerinde hemen istediğin sonuçlara ulaşamayabilirsin, ancak her bir denemenin sana çok şey katacağına emin olabilirsin. Geçmişe dönüp baktığımızda, “keşke” dediklerimiz yaptıklarımız değil, hiç denemediklerimizdir çoğunlukla. Denemek, düşmek, kalkmak ve devam etmek aslında çok keyifli bir süreçtir. Küçük çocuklar bunu doğal olarak yaparlar. Biz yetişkinlerin egoları kalınlaştıkça, denemekten ve başarısız olmaktan korkar oluruz. Halbuki hayatın kendisi bir süreçtir, bunu unuturuz! Her düştüğünde, kalk, neyi daha farklı yapabileceğini düşün ve denemeye devam et. Sürecin keyfini çıkar.

Karantina dönemindeyken almak istediğimiz her aksiyonu hemen alamayabiliriz. Ancak, yavaşlamak, durmak ve düşünmek başlı başına büyük bir adım. Düşünmeye başladığımızda da, atacağımız ilk adımların hazırlıklarıyla ilgili fikirler oluşmaya başlayacaktır.

Can sıkan haberlere ve karşılaştığımız zorluklara rağmen, moralimizi yüksek tutup bugünleri kendi gücümüze ve potansiyelimize odaklanmak için kullanmak bizim elimizde. Zihin, alışkanlıklarından yoksun kaldığı için negatif düşüncelere yönelme eğiliminde olacaktır. Ancak bizler, zamanımızı gelişim ve üretimle geçirerek durumu tersine çevirebiliriz. Zamanın kurbanı olmak yerine, üstadı olmaya yönelme gücüne hepimiz sahibiz!

--

--